Çok abartıyorsun.

Rehberde duran kayıtların orda olup olmamalarının benim hayatıma olan etkisi sıfır. Rehbere girip kaydırarak isim aramam. Spotlight aramasına isim yazar istediğim kaydı oradan bulurum. Bu nedenle rehbere kaydettiğim hiçbir kaydı silmem. whatsapp konuşmalarına dokunmam. sms kutusunu ellemem. düzenli olmasına özen gösterdiğim kişisel e-posta adreslerimin gelen kutuları sadece. ihtiyacım olacak e-postaları özel klasöre gönderir, diğerlerini silerim. 2-3 haftada bir de önemsiz kutusunu ve çöp kutusunu boşaltırım.

benim takık olduğum konu genelde disk kullanımıyla ilgili. telefonun depolama alanı 64 gb. 30 gb boşluk olsa bile yer kaplayan uygulamaların önbelleklerini temizler, gereksiz fotoğrafları silerim. bu sayede 'depolama alanı doldu' uyarısını görmeden çok önce zaten önlem almış oluyorum.

dayı+1

Benim de cok nadirdir rehberdeki kisileri sildigim. Cunku suprizleri sevmem. Bilmedigim bir numaradan gelen cagriya karsi savunmasiz yakalanmak istemem. Hayirdir bu niye ariyor acaba simdi seklindeki 5 saniyelik bir zaman bile bazen faydali olabiliyor, ona gore guardini aliyorsun ne konusacagini, sohbetin nereye gidecegini kontrolu elinde tutabiliyorsun, kendini hazirlayabiliyorsun. Taniyamadim, cikartamadim diye bocalamiyorsun. Atiyorum eski isyerinden bir yonetici aramis, hayirdir is teklifi mi gelecek yoksa diye kafanda bir takim cikarim yapabiliyorsun. Resimler falan da omur torpusu kim ugrasacak onlari duzeltmekle, silmeyle, dursun ne olacak hafiza dolarsa aktarirsin pcye. Hepsi hatiradir, 5 yil once italya gezisinde yaptigim market alisverisi, restoran fisi fotosu, otobuste, vapurda cektigim yol gecmise goturur insani, baska turlu unutursun iste pandemi hepimiz bir zamanlar seyahat edebildigimiz, gezdigimiz gercegini bile unuttuk

Abartili geldi ama haklisin bence ben de surekli o temizlik ihtiyacini hissediyorum fotograf, rehber, arama kaydi, biriken mesajlar

Benim de tam tersi. Gercek hayatta ne kadar takinti derecesinde duzenliysem, telefonumda bir o kadar daginigim. Rehberimde 3310'umdan kalan isimler vardir eminim, baksam cikar simdi. :d

Rehberimde 400 küsür kişi varmış, fakat telefonumda kişilerimi açtığımda gördüğüm kişi sayısı 80, teknoloji günümüzde çok güzel yönetim imkanı sunuyor bunları. Şu grubu gizle, şunu göster gibi. Yani olurda kişilerde gezinirsem de güncel hayatımdaki insanlar listesi karşımda.

Böylece 10 sene sonra dahi birisi arasa adıyla açabiliyorum veya ben onu arayabiliyorum.

Asla dokunmam. "Cnm yhaa rehberim silinmiş"teki rehber gerçekten silinmistir yani numara bende yoksa

Benim telefon ve bilgisayardaki dağınıklığım seni krize sokar muhtemelen. Yıllarca numara silmem, klasörlerim dosyalarım aşırı düzensizdir. Masaüstüm faciadır. Galeri temizlemek işkence gelir. Abartıyorsun demeyelim de Kendine göre normalin budur.

Şimdi bu duyuruyu görünce baktım da rehberimde “bilgisayar”, “ikea”, “boyner” falan diye kayıtlı insanlar varmış :D Galerim zaten tam bir çöplük ama nadiren de olsa en gereksiz fotoları siliyorum aklıma gelirse.

Benimki çok gereksiz bir kalabalık ama sizinki de biraz abartı bence. Yani ben şimdi bakmasam rehberimde bu kişilerin olduğundan haberim yoktu ve bana bir zahmeti de yoktu. Üşenmezsem belki bir kere oturur böyle en saçmalarını silerim ama sizin gibi asla uğraşamam. Aynı anda çekilmiş 10 fotoğrafın en iyisini bulmak için bakıp diğerlerini silmek falan da benim gibi üşengeç bir insan için çok uğraştırıcı. Zaten karar da veremem ben kesin o anda ve sonuç olarak hiçbirini silemem.

Sevgilimde aşırı fazla kişi kayıtlı, kimseyi silmez, ben bir daha görüşmeyeceğim insanların numaralarını tutmam cebimde.

@aloha snackbar

Hahaha evet eskiden müziklerde de bunları yapıyodum da Spotify çıktığından beri pek müzik indirmedim. Yoksa baya detaylarını doldurarak arşivliyorum şarkı, film, dizi vs her şeyi.

Hard diskimde diziler klasöründe dizinin ismiyle bir klasör var. Onun içinde her sezon ayrı klasör, her sezon klasörünün içinde bölümler ayrı klasör ve içinde bölüm ve ingilizce altyazı şeklinde dosya var. Bunları hep düzenleyip kaydediyorum :)

@gabe h coud

instagramda post kaydetmenin mantığını hiç anlamadığım için sadece tus çalıştığım dönemde sınav sabahı bakarım diye birkaç spot bilgi kaydetmiştim. Sınav biter bitmez kaldırdım onları da :) başka bi şey kayıtlı değil. Kaydedersem de işim bitince girip temizliyorum evet :D aynı şekilde twitterda bazen o an izleyemeyeceğim videoları bookmarklıyorum, izledikten sonra kaldırıyorum :d

Valla ben de hiç silmiyorum, ne foto ne rehber ne mesaj iPhone kullanmaya 2010'da başladım 2010'daki mesajlar bile öyle çöplük gibi duruyor.

neverletyougodown +1 silmem. arayan kişiyi gördüğümde ona göre gardımı alırım.

Bence bir şey ile işi bitince silen kişiler bana göre iki adım öteyi göremeyen veya dünyanın küçük olduğundan habersiz insanlar.

Kime nerede ve nasıl ihtiyacın olur bilemiyorsun. Kargocu, kaportacı, avukat, müşteri vs. Herkesin hayatımıza bir dokunuşu oluyor ve belki ihtiyacımız olacak veya belki onların bir ihtiyacı olacak ve ben telefonu açmak istemiyorumdur. Haliyle kayıtlı olmaları boş muhabbetten kaçınmamızı sağlayacak. Stajdaki insanları silmek yanlış. Yolların kesişmesi olası. İş sonuçta.

Ben silmiyorum. Resimler de öyle. Baktığımda bu numara veya resimler bana zaman hatırlatıcı gibi geliyor ayrıca. Ooo nakliyeci; ne zor zamanlardı. Anılar akla geliyor.

1. Kendi hesabınızsa evet, başkasının hesabıysa da gönderebiliyor olmalısınız ama emin değilim.

2. Paypal BDDK düzenlemesi gereği sunucuları TR'ye taşımadı diye kapatıldı, aslında kapanma kararını kendi aldı isterse limitli hizmet de verebilirdi sanırım, burada mevzu TL ile işlem yapmaktır, payoneer sadece para çekiminde TL gönderimi imkanı tanıya bir sistem, zannediyorum TL hesap açıp TL ile işlem yapmaya başlarsa sıkıntı çıkar.

evet haritasız appsiz kullanılır ama komple evi süpürür öyle olunca sadece bi bölgeyi süpürmesi için kapıları falan kapamanız lazım ki geçemesin. model olarak www.hepsiburada.com

bunu öneririm.

Almayın derim.
Pokemon go dışarıdaydı. Akıllı süpürgeler ise evde ve haritalama meselesi. Temizlikten daha başka şeyler oluyor.

RC arabalara bağlanan gırgır çok daha samimi geliyor

Haritalamaya yönelik sensörsüzler başına buyruk gezer, bir kez app ile harita oluşturup silersiniz en azından cihaz öğrenmiş olur.

www.hepsiburada.com

Bunu tavsiye ediyorlardı, 2400 e düşüyor arada bence f/p olarak iyi seçim olur.

kullanmadim ama haritalama yapmayinca bazi yerlerin uzerinden defalarca gecip bazi yerleri ise hic silmeden birakiyorlarmis. yani yarim yamalak is olacak haritasiz sekilde almazdim ben olsam.

i.resmim.net

Bu seçenekler yok mu?

i.resmim.net bu şekilde var ama değiştirince hepsi kulaklığı etkiliyor, hoparlöre geçmiyor.

önümde windows bilgisayar olmadığı için tam anlatamıyorum ama mantığını anlatayım:

laptop'ın hoparlörlerini "default" playback cihazı olarak tanımlayın, daha sonra hoparlörlerin ayarlarına girerek "bunu monitör et" ya da "bunu dinle" gibisinden bir ayar var, onu seçin. hemen altında da kulaklık çıkışını seçin. böylelikle aynı sesi hem hoparlörden, hem de kulaklıklardan alırsınız.

ya da başka bir mikser kullanmanız lazım. "voicemeteer" gibi. böyle bir mikser ile, farklı hoparlör ya da kulaklıklardan farklı sesler çıkartmak mümkün olur.

Sebebi ödüyor olmanız.
Ben mal satıyorum, şartlar bu, işine gelirse al
Aynı şekilde sen de mal alıyorsun, ödemem dersin, işine gelirse sat.

Sonuçta iş, Kimin ne kadar işine geldiğine bakıyor+başta zaten pazarlık yapıyorsun. Satıcı da eline geçecek paraya bakar

Satıcı ödediğinde fiyata yedirilir, sonuçta sen ödemiş olursun.

Önce siz ödeyip rücu etmek için satıcıya icra takibi yapabilirsiniz nihayetinde yasanın gösterdiği ücreti paylaşmanız gerekirken siz ödeme yapıyorsunuz yani diğer yan için de onun adına ödeme yapıyorsunuz bu da size kanunen rücu etme hakkı doğuruyor. Avukatınız bildirdi.

ben de alırken ben ödedim. kanun saçma bir kere direkt satıcı ödemesi lazım ama "adam zaten mal satıyorum bir de para mı verecem" diyor. bu saçmalık stopaj'da da var. mülk sahibi ödemesi gerekirken kiracı stopaj ödüyor ülkede.

Evet sebebi ödemeyi kabul ediyor olmanız. Atıyorum fiyat 100.000 ise adam aslında 101.500 istiyor, çünkü o ödeme aslında ona ait.

bu tip işlemler pazarlık konusudur. satıcı "elime temiz üçyüzbin geçsin gerisine karışmam der" çıkar işin içinden. bunun temel nedeni ise şudur; kimisinin elinde nakti vardır rayici düşük gösterir az vergi vermek için. kimisi de krediyle alır mecburen rayiç ederinden göstermek zorundadır. bu durumda ödenecek vergi ve masraflar değişir ve satıcı en başından dediğim gibi elime şu geçsin der.

şimdi bir işçiye gidip maaşını sorsanız; asgari 2825 alıyorum der. bir işverene gidip ne kadar maaş ödediğini sorsanız asgari 4205 lira der.

Ben evimi elime 100k net gececek sekilde satmak istiyorum diyelim, istersen ev fiyati 102 diyeyim ve masrafi odeyim, istersen ev fiyati 100k diyelim 4unu de sen ode, herkesin cebinden cikan ayni, giren ayni. Boyle olunca hepsini alicinin odemesi daha pratik oluyor.

Ben ev sahibi ile bunu konuşmuştum. Şu fiyata düşersek bu harcı ben öderim gibi bir pazarlık yapmıştım.

Bu durumu dillendirirseniz pazarlık söz konusu olur. Baştan kabul ederseniz alıcı öder önkabulu oluyor. Velhasıl fiyat pazarlığı esnasında vergi harcını ödemeyi kabul ediyor gibi davranmadığım için bir miktar indirim aldım. Bu yol denenebilir.

Ev alırken bu konu bana da koymuştu baya. Zaten bir sürü borcun altına giriyorsun, kuruşu bile hesaplıyorsun, bir de böyle ilave ödemeler gelince iyice can sıkıcı oluyor.

Bu yüzdendir ki evi satarken tapu masraflarının bana düşen kısmını ben ödedim, adamlar da mutlu oldu. Hoş arkadaşların da dediği gibi bu alışverişteki hedeflerinizi yakalamanızla alakalı bir konu. O hedefleri yakalamışsanız bu gibi maliyetlere okey diyebiliyorsunuz, yoksa kimse bunu kabul etmek zorunda değil. Yasalarla alışkanlıklar farklı işliyor maalesef.

Prime'da Unsane diye bir film izlemiştik ve bence konu, konunun işleniş biçimi ve çekimler çok güzeldi.

Netflix çöpten yemek aramak gibi bir şey bana kalırsa onu geçiyorum.

BluTV'de The Girlfriend Experience var dikkate değer ancak dizi olması sebebiyle bir bölüm izleyip bıraktım ben; ilk bölüm gayet güzeldi.

unsane +1
tamamen iphone 7 ile çekilmiş bir film ayrıca.
in time, invention of lying, eastern promises, shaun of the dead farklı türden başarılı filmler. amazon'da az film var ama dandik film sayısı az, olanların çoğu belirli standart üstünde.

Perfume,cardinal,babylon berlin
Dediğiniz platformlarda olduklarına emin değilim ama işe yarar diye yazmak istedim.

underrated mi bilmiyorum ama amazon'da the terror, man in the high castle, mad dogs izlemiştim daha önce. üçü de muhteşem.

3% vardı netflixte, süper değildi ama popüler dizileri düşününce underrated kaldığını düşünüyorum.

spotless
the wrong mans
insatiable

özellikle polisiye seviyorsan ilk ikisi efsane iyi diziler.

Amazon mrs. Maisel mi neydi.Dizi bitti diye üzüldüm.

Netflix
Penguin Bloom 2020
Evil Genius: The True Story of America's... 2018
Shéhérazade 2018
The Ballad of Buster Scruggs 2018
Los favoritos de Midas 2020
Ruben Brandt, a gyujto 2018


Amazon
Blow the Man Down 2019
The Vast of Night 2019
Sound of Metal 2019 (Oscar sebebiyle biraz bilinir oldu)

The Serpent

4-5 sene önce galeri size aracı satarken verdiği fiyat diğerlerine göre düşük müydü? eğer evetse işkillenmediniz mi? hayırsa aracın satışı yapılırken vergi borcu çıkar, satış gerçekleştirilmezdi. belki motor kodu değişikliği yapılmış olabilir. galericiye vergi borcu davası açılabilir.

@false pretension, güncel değerinden almıştım hocam. O zamanki genel fiyatı neyse oydu

Yurt dışından kaçak getirilen bi aracın vergi sisteminde borcu nasıl çıkacak? Noterin işlem durdurdugu vergi borcu mtv, gümrük vergisi değil zaten.

Haksız değilsiniz ama haklı da değilsiniz. Mağdursunuz işte. Galeriye dava açın siz de.

2-3 yıl süren mahkeme sonunda almıştı bir tanıdığım.
devlet kendi yapmadığı iş için sizi sorumlu tutuyor. Galeriye dava açsanız ne olacak ki. Yine 1-2 yıl sürecek.
Geçmiş olsun.

Sanki ikisi ayrı dava bunların. Hukuken değil ama mantıken düşünecek olursak siz bir yere borçlusunuz çünkü borcunuzu öderken sahte para ile ödemişsiniz diyelim. Size sahte parayı verip sizi ilk dolandırana dolandırıcılıktan dava açılmalıyken sizin borcunuz da ödenmemiş olarak kalacaktır.

Yani büyük bir şanssızlık yaşayıp mağdur edilmişsiniz. Arabaya şerh konması normal çünkü sizin uğraştığınız mesele kaçakçılık değil vergi borcu. Konular ayrı birimlerin işi. Olması gereken de kaçakçılık ayağının da hukuka taşınması gibi geliyor.

0Hukuk bilgimle, bunu siz ödeyip rücu davası açabilirsiniz belki.

araba tüvtürk ve ceza bilgileri için msj atıldığında ilk bilgi de ne yazıyor oradan işkillenebilinir.

Hocam, öncelikle geçmiş olsun, gerçekten üzücü ve sinir bozucu.

Burada artık hukuk önündeki pozisyonunuz mühim, bireysel olarak haklı-haksız olduğunuzu düşünmeniz mühim değil. Hukuk zaten sizi "mağdur" olarak tespit etmiş.

Öte yandan, siz hukuken "iyi niyetli 3. kişi"siniz. Hukukta iyi niyetle malı edinen kişinin mal edinimi korunur, vergiyi öderseniz, müsadere falan olacağını hiç sanmıyorum. Yani diğer bir anlatımla, sizin ...(i)ben ne bileyim (ii)devlet sokmasaydı... ifadenizin hukukta karşılığı vardır.

Yanı sıra, bu adamların yargılamalarında mağdur olarak tespit edilmiş olmanız sizin yararınızadır, hem ödemelerinizi adamlardan isteyebilirsiniz, hem de manevi tazminat isteyebilirsiniz. (Avukat değilim.)

Tavsiyem, durumu olduğu gibi kabul edin, kendi kendinize karar vermeyin, haklarınızı ve çıkarlarınızı koruması için bir avukatla görüşün.

Kanka damdan düşen olarak cevaplandirayim dilim döndüğünce.
Akbank kredi kartımla aynısı başıma geldi. Limit çok düşük olduğu için bende bu rakamlara ulaşamadı çok şükür.
Ben olayı fark etmedim. Gece 03 sularında oldu. Banka hesaplarımı blokeleyip beni aradı. Sonrasi:
1 - harcama itiraz dilekçesi yazacaksınız bankaya. Bankanın bir formu var, siz sadece ilgili yerleri dolduracaksiniz.
2 - ekstreyi ödeyeceksiniz. İşin can sıkıcı kısmı bu. O borç ödenecek ilk elde.
3 - banka 15-30 gün içinde size dönüş yapacak. %98 haklı bulacak sizi. Sizden kaynaklanan bir hata olmadığını varsayıyorum.
4 - ücreti kredi kartınıza geri yatıracak.

Bunun en hızlı kolay çözümü uğraşırsanız H&M'e kendiniz ulaşıp o siparişi bulup iptal etmelerini sağlamak olur kargo çıkmadılarsa.
Harcama itirazı söylendiği gibi parayı kurtaracaktır sonunda tabi.

h&m'e ulaştım ama siparişi kredi kartından bulup söyleyemiyoruz, sipariş verenin mail adresi telefon numarasını vermelisiniz dedi. Bankadan itiraz dilekçesi yazarsanız o zaman onlara açıp gösteriyoruz siparişlerimizi dedi.

Babamın kartıyla internetten alışveriş yapmışlardı birkaç ay önce. Bankaya gidip itirazda bulundu. Sonradan borcun silindiğine dair mesaj geldi. Ödeme filan yapmadı hatırladığım kadarıyla.

Kartimi kopyalayip Hollanda'da bir otelde 4000 lira + online bir oyuna 150 lira harcamis sefa pezevengi.

Odedim itiraz ettim 1 ay sonra geri odediler.

@ allah yazdiysa bozsun 'un anlattığı şekliyle birebir yaşadım. Ödedim. Geri ödendi.
Ancak kartın güvenliğinin sağlanması kart kullanıcısının sorumluluğunda. Orada bir ihmal görülmemesi lazım.

Kredi kartini kaptirip sonra parasini geri alamayani duymadim..2-3 ay ugrasirsin ama eninde sonunda geri verirler, muhattabin aslinda banka bile degil, banka da gidip parayi mastercard/visa/amex'den aliyor. Bir nevi kendilerinin guvenlik acigi, kullanicinin sucu yok.

Ben iki aydır Garanti’den sönüş bekliyorum. Hala ödenmesi harcama itirazım. Umarım sizinli ödenir kısa zamanda.

bundan yıllar önce benim de başıma gelmişti. telefonuma sms geldi. hepsiburada'dan bir alışveriş yapılmış. önce bankamı aradım. benim haberim olmadan işlem yapıldığını söyledim. kartımı hemen kapattım. hepsiburada'yı aradım. benim harcamadan haberim yok, iptal edin dedim. oradan zaten sipariş verenle benim adım farklı olduğundan anladılar şerefsizliği. "tamam, iptal ediyoruz" dediler. o şerefsizliği kimin yaptığını öğrenmek istediğimde söylemediler ama. savcılığa suç duyurusunda bulunmuştum, ondan da bi şey çıkmadı.

yabanci bir bankada calismis birisi olarak soyleyeyim. surec uzun surer ama alirsiniz geri. her gun kac kisi bu durumdan bankaya basvuruyor tahmin edemezsiniz. bana asiri normal geliyor bu artik.

bankaya tekrar ulasmayi unutmayin. belli bir suresi var cunku.

www.eksiduyuru.com

www.eksiduyuru.com

Bunları okuyun derim bi.

edevlet'te birinci derece yakınların kimler olduğu bilgisi mevcut (biz vatandaş girişi yaparak göremesek de). Sağlık çalışanlarına veya en azından filyasyon ekibine de bu bilgi sağlanmış olabilir.

e-nabız'da profil kısmında böyle bir bölüm (acil durumda aranacak kişi) var. belki o kısımda abisinin numarası vardır.

Tam nereden ulaşıyorlar bilmiyorum ama geçenlerde noterde işlem yaparken de abime mesaj gitti mesela benim için, benim üstüme hat yok diye galiba, ailenin iletişim bilgilerini çok kolay bulabilirler.

Bazı hastaneler kendi numaranız haricinde bir numara daha söyleyin diyor. O kayıtlara ulaşılabiliyorsa ordan almış olabilirler.

Atladığınız nokta, onu satan thodex değil başkaları, muhtemelen millet dogecoini transfer edemeyince olayların kokusunu alıp başka paralara geçip transfer işine baktılar.
Galiba doge komisyonu da sabit 30 doge gibi bir şeymiş.

Transfer edemeyince millet satmaya başladı arz fazlası olmaya başladı, normalde bu avantajlı durumu buraya para yatırıp doge alıp başka bir borsaya transfer ederek insanlar kendi lehlerine çevirir, arbtiraj yani, böylece arbitraj yapanların talebi ile aradaki fark kapanırdı. Fakat ne dedik? Trasnfer yokmuş, 4-5 dkda transfer olan şey için 2-3 gün beklemiş insanlar ve iptal olmuş talep genelde.

Şöyle düşün, bir banka yarın döviz çekim ve transferlerini durdursun, ne olur? O bankanın da dışarıdan döviz alıp, dışarıya döviz satmadığını düşün.

@atom Ben bu yazıdan adamların dogecoin'i nerede ve neden değerinin % 30 altında sattığını anlayamadım :)

Thodex'in kendisi doge veya başka bir coin satmıyor. Thodex borsa. Pazar yeri gibi düşün. Buraya gelip elinde domates (doge) olanlar satışa çıkarıyor (satış emri giriyor), başkaları da gelip istediği fiyattan domates (doge) var mı diye pazara giriyor. Gerçek pazardan farkı, dolaşmak zorunda değilsin. Sen diyorsun ki bana 10 liraya domates bul ve 3 kilo al. Satıcı da diyor ki ben elimdeki 50 kilo domatesi 12 liradan satıyorum. Böyle bir durumda satış gerçekleşmiyor. Satıcı satış emir fiyatını 10 liraya düşerse senin emrin o 10 lira olarak gerçekleşir. Benzer şekilde o fiyatı sabit tutup sen emrini 12 lira olarak güncellersen 12 liradan gerçekleşir. Fiyat da tam olarak bu noktada oluşuyor. Alış emirleriyle, satış emirlerinin buluştuğu noktada.

Şimde Todex'te neden doge %30 daha ucuz? Çünkü elinde domatesi olan arkadaşların kulağına bir haber geliyor. Habere göre zabıta pazar yerinin yasalara uygun olarak kurulmadığını düşünüyor ve 4 saat sonra gelip bu pazar yerini ortadan kaldıracak. Satıcı olarak sen şunu yapabilirsin:
Domatesleri başka bir yere taşıyacağın kamyonuna yükler gidersin (kripto transferi). Eğer kamyonun tekeri patladıysa "bari elimdeki domatesler çöpe gideceğine fiyatı düşüreyim de herkes alsın" diye düşünüp zarar da etsen %30 indirim yapıp satarsın.

Binance, BTC Türk, Thodex, Narkasa vb. gibi borsalarda fiyat farklı olabilir. Doge'nin global bir fiyatı yok. Her borsada farklılık gösterebilir ama çok farklı olursa zaten arbitraj nedeniyle düşük fiyattan alanlar yüksek fiyatlı yere yığılıp ordan satış yapmaya çalışır ve bir şekilde fiyat dengelenir.

@himmet dayi Evet borsanın mantığını biliyorum. Benim öğrenmek istediğim şey neden % 29, % 31 veya % 10 altında değil de % 30 altında sattıkları. Mesela % 10 altında satsalardı bu kadar hızlı elden çıkartamayacaklar mıydı? Ya da % 25'e? Elden çıkartmak istedikleri varlığın büyüklüğü mü onları bu % 30'a zorladı?

Not: Bu arada Thodex'ten kastım bu operasyonu yapan Ceo işte. Lafın gelişi Thodex dedim.

aslında ilk yazan adam bu dogeleri alınca hesaba da geçmediğini iletmiş, şu twit atan yabancı.

yani exit scam bu aslında adamlar satmış ama aslında o coinleri bile vermemiş gibi, giderayak iyice vurmuşlar. zaten site kapanınca artık geçse ne geçmese ne. o %30 daha çok "satmak" için.

@fobfilm
demek istediğiniz şu aslında.

Thodex neden dogecoin'in değerini piyasadan %30 daha az gösterdi.

sizde "piyasası bu" algısı yaratıp
daha ucuza buldum diye sevindirtip size satın aldırma için.

Başarılı dolandırıcılık şu şekilde olur;
Karşı taraf, kaçıramayacağı kadar iyi bir fırsat sunduğunuzu zannederse
(o sizi dolandırıyor veya sizden fayda sağlıyor zannederse) defans mekanızması düşüyor
fırsatı kaçırmamak için saldırıyor.

doge coin binance'de 2.75 iken, thodex'de 2.30 da
buradan alayım, binance'e aktarayım, oradan satayım diyorsun.
bu fırsat kaçmasın diye de saldırıyorsun.

sonra binance'a aktar diyince aktarma çalışmıyor :).
çünkü aslında doge almadın, sana "sanal" doge aldın algısı yarattı.
o parayı da aldı kaçtı

@summatinyourteeth Tamam ben olayı yanlış anlamışım o zaman :) Ben Thodex ceo'sunun müşterilerinin hesabındaki coinleri değerinin % 30 altında satarak karşılığında gelen paraları zimmetine geçirdiğini zannetmiştim. Halbuki olay şu değil mi:
Thodex ceosu dogecoin'i herkese % 30 daha ucuza satacağını vaad ediyor, insanlar para yatırıp ucuza dogecoin alacağını zannediyor fakat ceo kimseye dogecoin falan vermiyor. Ya o yatırılan paraları zimmetine geçiriyor ya da coinleri değil mi?

O zaman işin çiftlikbank'a benzer yönü bir bakıma bu aslında.

@fobfilm, hayır olay o da değil, hala borsanın mantığı tam oluşmamış.

Borsada fiyat belirlenmesi ile CEO'nun doğrudan bir alakası yok. Borsayı gerçekten kötü yönetmişler. Diğer bir nokta şu, bu arkadaşlar öncelikle geçtiğimiz haftalarda insanlara ödül olarak doge coin veriyorlar. Sonrasında ise dışarıya coin aktarımını biraz zorlu bir duruma getiriyorlar.

Bir borsanın sağlıklı yürümesi için girişken bir yapıda olması, yani seninle çalışan yatırımcıların bir kısmının farklı borsalar ile de çalışması ve varlıklarını farklı yatırımlara ve borsalara aktararak seninle genel piyasa arasında dengeleyici rolü üstleniyor olması lazım. Ayrıca borsandaki yatırımların da aynı şekilde farklılaşıyor olması lazım.

Şimdi geriye dönelim, bu arkadaşlar doge u bayağı bir pompaladılar, ayrıca kendileri de bir miktar dağıttılar ve borsanın kendi doge coinlerini de burada bulunduruyorlar. Pek çok yatırımcısının elinde doge var. Şimdi aynı süreçte bu borsadan para çekmek veya varlıkları iki yönlü transfer etmek zorlaştı özellikle büyük yatırımcılar çıkmak istedi, ayrıca doge yükselmeye başlayınca borsada yüksekten alım yapmak isteyen yatırımcı da olmadı, yüksekten değerlenmediğini gören yatırımcılar acele çıkmak istedikçe işler daha da garipleşmiş olmalı. (burada dengeli yatırımcıya sahip olmanın önemi anlaşılıyor)

Bu durumda herkes elindeki satmak isteyince doge coin oldukça düşük bir fiyattan değerlenmiş oldu. Sonuçta alıcı ile satıcının anlaşmasına göre fiyat belirleniyor. Senin borsandaki alıcılar, binance'de bulunan fiyatlar ile alım yapmak isteyecek diye bir şey yok. Hele ki daha demin bahsettiğim gibi giriş çıkış zorlaşırsa kapalı bir sistemde de böyle fiyatlar oluşabilecektir. Ama sen borsandaki girişkenliği arttırabilirsen, en ufak bir farkta yatırımcılar senin borsana giriş-çıkış yapacağı için sen de fiyatlarını global piyasa ile dengelemiş olacaktın.

Böyle konu uzar gider, sonuç olarak, paranızı tek bir borsa ve tek bir kaynakta tutmayın. Mümkün olduğu kadar global piyasada yatırım yapın. (Tabi küçük piyasalara girip orayı manipüle ederek büyük paralar kaldıracak gücünüz var ise başka)

Tabi bir yandan şunu da açıklamak lazım, güçlü ve güvenli olabilmesi için, arz-talep dengesinin yitirildiği durumlarda, durumu dengeleyebilecek bir yatırımcı profiline sahip değilse, bu durumu dengeleyebilecek parasal karşılık gücü bulunması ve gerekli noktalarda borsanın kendisinin müdahale edebilmesi gerekiyor. Tabi bu ideal ve istenecek bir durum değil. Yoksa borsanın kendisi de büyük balıkların elinde yem oluyor. Müdahale ettikçe para kaybediyor, edemez ise yatırımcılar huzursuz oluyor ve kaçıyor. Gerekli yatırımcı girişkenliğine ve büyüklüğüne ulaşamadıkça ve borsa dengesizleştikçe işler daha kötüye gidiyor. Öyle reklamlar, ödüller vs. de bir yere kadar işe yarıyor ve sermaye gitgide eriyor.

Aksi takdirde, gerekli yatırımcı büyüklüğüne ulaşılan ideal bir dünyada kazancını yapılan işlemlere uyguladığı işlem ücreti ile kazanan bir borsanın zarar etmesi çok da mümkün olan bir durum değil.

@cursor
hocam ben ayrıca bu verilen,satılan doge'lerin (hatta son hafta hiç bir coinin) olmadığını da düşünüyorum.
son 1 hafta tüm coinleri çekememeye başladı insanlar.

son 1 hafta, her coin piyasadan daha ucuza fiyatlarsa "satılmış gibi" yapıldı.
Biraz da o yüzden herşey ucuz.
Ucuza bulmuşken alalım mantığı.

@summatinyourteeth zaten borsanın dışarı ile bağlantısının sekteye uğratılması ve biraz kapalı bir sistem yaratılmasının temel nedeni de bu diye tahmin ediyorum. Saçma sapan işlere girdiler, sonrada dönülmez noktayı aştılar.

O zaman da yazmışm, heyet reddetmiş muhtemelen bir önceki sene ile bu sene ödeenen aidat arasında maksimum zam oranı farkı doğmuş, onu düzeltme sonucu çıkmış.

Hem diş teli hem implant seni -eğer ağrı eşiğin muazzam yüksek değilse- çok fazla hırpalar, ezer. Sırayla yaptır derim. İyi bir hekime danış, sana iyi bir hekim bulalım neredeysen, onunla görüş karar ver.

Benim de eksik dişlerim vardı, diş teli tedavisinin sonunda yapıldı implantlar, doktorla veya doktorlarınla ona göre görüşüp fikir alışverişisi yapmalısın, ortodontist implant yapmıyor olabilir, cerrah gerekiyor.

Çevirmede değil sigortada sorun çıkar, olur da kaza olursa sigorta çalışanın sürücü olduğu durumu öder, kural budur muhtemelen.

aynen, kaza bela arıza vs olursa sigorta kasko devre dışı kalır, tüm masrafı size kitlerler.

Bizim calistigimiz firma dilekçe ile başka bir şoförün kullanmasına izin veriyordu. Antetli kağıda şu şu kişi taşeronumuzdur, şu plakalı aracı kullanmaktadır gibi bir dilekçeyi göndermiştik. Firma ile görüşün mutlaka. Habersiz yapmayın.

en büyük sorun sgk'da çıkıyor canlar. şirket aracının direksiyonunda (kiralık veya mülkiyet sahibi fark etmez), şirkette sigortalı olmayan biri yakalanıp ceza yerse, trafik bu bilgiyi sgk ile paylaşıyor, ondan sonra o yakalanan kişi şirkette sigortalı değil ise sgk şirkete sigortasız işçi çalıştırma cezasını yapıştırıyor. çünkü şirketin aracı da işyeri ve süren kişi de işçi sayılıyor sayılıyor ve teknik olarak işyerinde sigortasız işçi çalışırken yakalanmış oluyor.

Bir şekilde ortaya çıkarsa işini kaybedebilir. Kaza vs olursa aracı kiraladıkları şirket masrafı şirkete, şirket te çalışana faturalandırır.

"...şirket de..."

Öncekinden de bi fayda görmüyordum
Bundanda görmüyorum

Ama bundan görmemeyi tercih ederim.

Bir şeyler oluyor ama fark edilir durumda değil. Şahsen çok değişen bir şey yok. Salgın sürecini de iyi yönetiyor gibi. Mansur forever.

memnunum. her yerde tek bir adamın fotoğrafları yok. ihaleler vs her şey şeffaf yapılıyor en azından.

edit: kuzenime öğrenci bursu verdi. bu tarz işe alım burs vs işlemlerin de liyakata bağlı kalınarak yapıldıgını söyleyebiliriz eskiye kıyasla.

bir şey yapmadığını düşünen insanları anlamak mümkün; belediyenin kendi sitesi, instagram hesabı ve ulusal 1-2 kanal dışında topluma kendini anlatabildiği bir medya alanı yok.

bu adam ne yapıyor sorusu sorulduğunda bahsettiğim instagram hesabına bi 10-15 dk bakmak yeterli. ancak bir spoiler vereyim, istanbulda her eve gelip 1 kilo kontrfile dağıttığı bir video bulunmuyor, dolayısıyla belediyenin bizzat hissedilmediği videolar içerir.

Reklam ve pr yapmayı bilmiyor. Ak parti pr konusunda abd’li teknoloji şirketleri gibiydi (2018’e kadar falan)

Mesela öğrencilere burs mevzusu ve aynı anda dünyanın en çok metro inşaatı projesini akp yapmış olsaydı reklam panolarında yer kalmazdı.

katma değer yaratamıyor gibi ayrıca. Vakıflara giden paraların öğrencilere ve metroya gittiğini düşünüp buna göre değerlendirebilirsin.

Kusur ve eksiklerinden biride, vizyoner projeler yapabilirdi mesela ama yapmıyor. Tüm ispark elinin altında. Koy her parka elektrikli araçlar için şarj istasyonu mesela. Hükümet daha geçen zam koydu tam bu aralar böyle bişey yapsa hiç bişey demeden gol atmış olacak. Muhtemelen buna ciddi bir para harcaması da gerekmeyecek, niyetini belli etsin 3-5 tane şirket koşarak gelir.

ayrıca şu trafik konusunda çıkıp bişeyler demesi gerekiyor. çözüm getiremez ama bir kaç tweet bir kaç video ile fahrettin koca ve erdoğan'a seslense yasaklar ve saatleri konusunda, hem trafik konusu kendisine patlamayacak hem eleştiri oklarını karşıya yöneltecek.

İmamoğlu'nun yetkilerini tırpanlandılar, belediyenin gelirlerinin bir kısmını elinden aldılar, belediye meclisi devamlı hareketlerini engellemeye çalışıyor.. yine de Topbaş'tan çok iyi.

Ogrenci akbilindeki indirim ozellikle cok hosuma gitti, ayrica yetkilerinin tirpanladiginin da farkindayim.

Öğrenci akbili +1
Faytonları kaldırdı bana yeter:)

öğrenci akbili
ulaşımın cuma cumartesi 24 saat olması
eminönü alibeyköy metrosu

dışında bir fark görmedim ben.

bir de eskiden eminönü ve karaköyden Kadıköy'e ayrı kalkardı vapurlar.

artık karaköy-eminönü-kadıköy şeklinde ring sefer yapıyorlar.

imamoğlu'nun birinci seçimde seçilmesinden ve mazbata verilmemesinden sonra belediyeye 1500 kişi alındı 1 günde.

imamoğlu bugün bu vatanın çocuklarını kamera karşısında mülakat yapıp şeffaf değerlendirmeyle işe alıyor.

söyleyeceklerim bu kadar.

Tamamen objektif bakınca genel olarak memnunum. Daha şeffaf ve adil bir yönetim tarzı olduğunu düşünüyorum. Önceki dönemlerden kalan torpilli boş beleş tayfayı da temizlediğini görüyorum. Onun dışında yarım kalan metro hatlarını da bitirmeye çalışıyor tüm imkansızlıklara rağmen. Gördüğüm bazı örneklerden ötürü rantı da yavaşlattığını görüyorum. Yani destekliyorum evet.

Objektif bakmazsam, imamoğlu'ndan ziyade daha agresif bir kişilik olan mansur yavaş'ı tercih ederim.

Ohhh paralar dolaylı yoldan akplilere gitmiyor oooh.

Vakıflara vurduğu darbe için bile tekrar oy veririm.

Eksikleri elbette var, bazı konularda Mansur olsa böyle olmazdı dediğim de oluyor ama akp'nin ve meclisteki akplilerin amansız çabalarına rağmen "bence" iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ve yapıyor da.

Kadir Topbaş'a hakkımı helal etmiyorum. İstanbul'u mahvetti galataport, Kabataş projesi vs. ve usulsüz daha birçok işle birlikte.

Memnun olacak bir icraat göremedim henüz. Sevenler de akp’li değil diye seviyor genelde

Yaptığı çok güzel şeyler var, 24 saat ulaşım harika bir şey bence ve mesela metro entegre hatlarda ücretsiz aktarma uygulaması var beni etkilemiş olan.

Bir kısım insanın kaçırdığı şey şu, objektif olarak sadece belediyecilik olarak bakılırsa kadir topbaş iyi bir belediye başkanı idi, yani ankarada melihten Mansur yavaşa geçişle olan etkinin olmamasını normal görüyorum.

işin politik kısmında değilim. ben memnun olacağım ve farkını göreceğim, bana dokunan gerçek bir aksiyon görmedim. ancak aynı evde yaşadığım kız arkadaşıma göre kendisi adeta yeni atatürk. ben arada e tabi bu atatürk'ün müteahhit versiyonu diyerek kızdırıyorum onu ama gerçekten ben imamoğlu'na karşı bir sempati beslemiyorum. sanki takiye yapıyormuş gibi hissediyorum ilk günden beri.

memnun muyum bilmiyorum açıkçası ama icraatlerini gördüm ben. işime yarayanlar da oldu. örneğin iş yerim kabataşta. abartısız her büyük yağışta cadde dereye döner, bütün zemin katları dizlere kadar su basardı. fındıklı civarında olanlar bilecektir. alt yapıyı yeniledi o bölgede. artık doğru dürüst birikinti bile olmuyor. su bastığını bildiğim diğer lokasyonlarda da çalışma yaptı, muhtemelen çözmüştür. son 3-4 yılda nerelerin su bastığı ile alakalı bir rapor hazırlatmış muhtemelen, geçen sene hepsini kazdı yeniledi. pandemi zamanı da olunca trafik açısından en azından normalde olması gerektiği kadar tepki çekmedi. altyapı konusunda başarılı buldum kısacası.

metro hattı açtı ama benimle alakasız lokasyonda. kültürel açıdan ne yapıyor göremedik çünkü pandemi girdi. öğrenci akbili-ilçelerde açılan kreşler-4 yaş altı çocuğu olan annelere bedava ulaşım gibi hizmetleri de konumum gereği beni ıskalayan hizmetler.


velhasıl uçup kaçtı mı emin değilim ama vasat üstü diyebilirim galiba.

ben de öyle düşünüyordum ama geriye dönüp bakınca kadıköy'deki kurbağalı derenin içinde artık balıklar yüzüyor. maça giderken millet burnunu tutuyordu oradan geçerken eskiden.

yani tüm şehri kapsayan marmaray ya da üçüncü köprü gibi bir proje bekliyorsanız o sizin yanlışınız olur. bunlar gibi büyük projeler belediyeler tarafından yapılmıyor zaten.

öğrenci akbili, küçük çocuğu olan kadınların bedava binmesi, faytonlar, 5 kuruşa vapura binmek, metro inşaatlarının yeniden harekete geçirilmesi, kasada kalan 6 milyonu 6 milyar tl'ye çıkarmak falan bir sürü irili ufaklı şey var bakıldığında.

Benim gözümle yapılanlar;

- Metro ve hafif raylı sistemler -> önceki belediyeler tarafından yarım bırakılan tüm hatların önce finansman sorunu giderildi, sonra hepsi yeniden başlatıldı. İstanbul'un en önemli sorunu olan ulaşım sorununa en akılcı çözüm en etkin şekilde başlatıldı. 8-10 civarı metro açıldığında daha somut olarak göreceğiz. Sabiha Gökçen Havalimanına uzatılacak 4 durak metro istasyonu 6 yıl oldu açılamadı. İnsanlar oradaki taksilere mahkum edildi.

- Altyapı -> Özellikle Beşiktaş, Üsküdar, Zeytinburnu, Esenyurt gibi bölgelerde insanlar farkında değil ama ciddi altyapı çalşmaları yapıldı. E5'in Merter-Davutpaşa civarında nehir gibi aktığı günleri hatırlayın..

- Meydanlar -> Benim en önemli beklentim Taksim, Kadıköy, Üsküdar vb. meydanların gerçekten artık "otobüs durağı" kimliğinden arınıp, o bölgenin kimliğini ön plana çıkaran, halkın buluşup vakit geçirebildiği alanlar haline dönüşmesi. Çalışmalar gördüğüm kadarıyla yürüyor.

- Betonlaşma sorunu -> Gördüğüm kadarıyla gerçekten aktif yeşil alanlar İstanbul'a kazandırılıyor. Yeşil demek otoyolun ortasına ağaç dikmek değil insanlar gerçekten bıktı. Yakuplu, Kemerburgaz tarzı kent ormanlarının sayısı artmalı.

- Kadıköy Kurbağalıdere konusu -> anlatmaya gerek yok.

- Adalarda fayton zulmü, 24 saat ulaşım, Esenler otogarının mezbelelik halinden kurtarılması, öğrencilere ulaşım ve burs konusunda destekler, belediyeye alımların şeffaflaşması vb. konular insanların hayatına doğrudan dokunuyor. Artması lazım.

- Ayrıca garip vakıf ve derneklere aktarılan paranın kesilmesi başlı başına önemli bir olay.

Beklentilerim;

-> Daha çok otopark (zemin altı kapalı/açık), daha çok bisiklet yolu, daha çok aktif yeşil alan, yaya odaklı bir İstanbul (merkez bölgelerde olabildiğince trafiğe kapalı yürünebilir alanlar), taksi sorunu çözülmüş bir İstanbul!!!! Taksilerden memnun olan var mı aranızda?

Ben genel olarak "olumlu" görüyorum. Görev süresinin sonuna doğru İstanbul'un genelini ilgilendiren birçok sorun çözümlenmiş olacak diye düşünüyorum.

İstanbulluyum, memnunum. Ama kendini çok yormasın, 2 sene sonra yorucu bir cumhurbaşkanlığı görevi olacak :))

sorunuza tam cevap olmayacak ama hiç bulamazsanız, kendi bilgisayarınıza docker ile wordpress kurup oradan deneyebilirsiniz.

Azure'da free app oluşturup wordpress kurabilirsiniz veya direkt wordpress app varsa onu free kurabilirsiniz muhtemelen.

www.mamp.info
www.apachefriends.org

(bkz: xampp)
(bkz: mamp)

Teşekkürler hepsine bakayım.
Endişem bir sürü ayar paket vs ile uğraşmaktı doğrusu.

yanlış mı hatırlıyorum ama biz bu ilk wordpress çıktıgında falan localhosta kuruyorduk,webe çıkmak istersek hosting gerekiyordu, localhosta neden kurmuyorsunuz?

bu mesajlar iys ile alakalı. iys vatandaş portalına girip ilgili firmaya ret verebilirsiniz. attıkları mesajda da çıkış yolu verilmesi gerekir ücretsiz çıkış yapabilirsiniz. bunların hiçbirisi yoksa arayıp da söyleyebilirsiniz. çıkarmak zorundalar. çok büyük cezası var.

O maillerin en altında bültenden ayrıl gibi bir buton vardır, mesajlarda da iptal smsi için bilgi vardır.
KVKK veri tutma ve o verinin nasıl kullanıldığına dair bir düzenleme

Mail altındaki bültenden ayrıl butonu çalışmıyor ne yazık ki. İys portaldan ret verdim ama mailden çıkamıyorum bir türlü.

gelen mail'e cevap yazın?
hastanenin müşteri hizmetlerini arayın, gelen mail'lerden çıkamıyorum, bundan çıkartın beni falan diyin

Cep telefonları kesiliyor olmalı.

elektrik, su, gaz için kesme bildirimi geliyor. cep telefonu devretmiyor, turknet 15. gün kesiyor.

hemen uygulamaya koymayacağız da demişlerdi sanki

bu tür zamlarda var olan aboneye 2-3 ay aynı fiyattan devam ettirirler genelde, yeni gelenler zamlı başlar.

Bende fiyatın önümüzdeki aydan itibaren 55 lira olacağına dair bildirim çıktı ekranda. Mail de geldi. Doğru haber yani.

i.ibb.co

Onlar seni arayacak, o sırada belirt ikna konuşması yapılacak yok gerçekten vazgeçtim dersen ipta olur muhtemelen.

Yani tutupta başlatirlar mi habersiz falan siz telefonda onaylamistiniz diye. Cunku konustugumda onayliyorum dedim onlarda siz iletisim bilgilerinizi verin mail gonderelim doldurup gonderin falan dediler de ben kullanmaktan vazgectim kargolamayacagim da belgeleri. Tutupta aboneligi baslattik gibi bir seyler olur mu diye suphelendim

edevletten yapiliyordu iptaller hani?

Olmuyor oraya giris yapamiyorsunuz kart okuyucu olacakmis da mobil imzayla kimlik kartiyla falan giriş yapmak gerekiyor

Kargo ulaşmadığı için süreci iptal ederler bir süre sonra. Belgeler olmadan üyelik başlatmazlar merak etme.

Turknet abonesiyim.

Duyuruyu ES modunda açmışsınız bilmiyorum yanlışlıkla mı ama kısıtlı sayıda kişi görebiliyor. Aras Kargo ile ilgili ne söylesem boş. Böyle bi firma binlerce şikayetle hala ticari faaliyetlerine nasıl devam edebiliyor aklım almıyor. Bayaa bildiğin organize suç örgütü adamlar.

Bence polisi alıp gidin adrese, o adreste aynı isimde biri oturuyor mu hiç sanmıyorum. Bir diğeri aynı isimli kişiye mesaj attıkları telefon kimin üzerine kayıtlı bu iki. Baya baya nitelikli dolandırıcılık bu. Polisi de arkanıza alıp gidin geri çekilmeyin güçlü görünün.

isim benzerliğinden mng kargodan bana da mesaj geldi, hatta bir tanesinde telefonla aradılar. Kargo başka şehire gidiyor görünüyordu. Çok fazla elektronik malzeme sipariş ettiğim için benim kargolardan birisi sandım. Göndereni sorup bana ait olmadığını anladım, kargo benim değil dedim.

istesem kendi adresime yönlendirebilirdim veya gelip şubeden teslim alacağım diyebilirdim.

Kime nakliye parası vermiş? Sizi tokatlamaya çalışıyor muhtemelen

bankanızı arayıp online alışveriş limitinizi arttırmanız gerekiyordur belki de

red g +1 bankanız limiti artırabilir.

Apple'da (internet alışverişinde) banka kartı geçmiyor. Kredi kartı lazım. Limit değil yani sorun.

sanal kart ile cekiyorum arkadaslar banka karti ile cekmez zaten. derdim kartin sanal kart kisminda parayi cekmemesi.

Kalan borca gecikme değil alışveriş faizi işler %1.89 galiba, yani asgariyi ödedikten sonra 1000 lira bocunuz kaldığında bir dahaki ay 1018.9 lira borç gelir + vergi var faizin.
Yine asgarisini ödemeniz gerekir, böyle böyle azalır borç mantıken.

surekli asgari odersen uzerine binen faiz yuzunden onlarca yil surebilir borcu kapatman. olabildigince kisa surede kredi karti borcunu bitirmeni oneririm. kredi olsa tamamini odemek yerine taksitleri odemek mantikli diyebiliriz ama bu kredi kartinda soz konusu pek degil malesef.

Şu anda %1.89 faiz var, boşu boşun hayvan gibi faiz ödemiş olursun, bankaların en sevdiği müşteri tipi.

1.89 yıllık %18.9 değil mi? Dolar zaten %30 artıyor yıllık. Dolar artışını seçmek daha mantıklı değil mi?

Sürekli asgari ödersen asgari ödeme oranı artıyor diye biliyorum. Çok büyük bir borcum olmasa da bir ara hep asgari ödüyordum, oran başta %20 iken %35e falan çıkmıştı da kapatmıştım daha fazla yüzsüzlük olmasın diye ahhahahhsggja. Çok uzun zaman olduğu için oranları tam hatırlamıyorum ama buna yakındı. Belki kapamasam 50ye falan da çıkardı oran.

kapitalizm'de bunlar oluyorsa sosyalist düzende daha iyisi olacağını düşünüyorum. kapitalizm'de her şey faydalı diye diye zaten daha çirkin versiyonlarını gördük. benim bu görüşlere ve ters menyal dedikleri hareketlere inancım şu araştırma veya haberden sonra çok değişti "Dünya üzerinde ciddi derecede kıtlık var" Aslında bunun sebebi de Dünya üzerindeki lojistik hizmetlerinin çoğunun yanlış olması.

Diğer türlü olsaydı, kuvvetli ve bir nebze de olsa insanları kurtarmaya çalışan altyapı diyorum.

Sosyalist düzende artı değeri tamamen işçiye bırakıyorsan aşıya yatırım yapacak para kalmaz zaten. Patron yerine devlet el koyuyorsa benim açımdan bir fark olmaz, para bana kalmıyor her türlü. Yani soru aslında "devlet piyasadan daha verimli çalışabilir mi?" sorusu oluyor. Cevabı da hasta olduğunuzda devlet hastanesine mi yoksa özel hastaneye mi gitmek istersiniz sorusunun cevabıyla aynı bence.

kar amacı gütmeyen bir düzende özellikle ar-ge ağırlıklı tıbbi alanlarda gelişim olması imkansız. adamlar milyonlar yatırıyor ve büyük kısmı çöpe gidiyor.

ben kontrollü kapitalizmin daha faydalı olacağını düşünüyorum bu durumda, yani adam evet kar edebilsin ama amerikadaki gibi insülinin dozunu %2000 karla satamasın.

Birisi bu konuda - "zaten aşı üretimi için kapasitenin tamamı kullanılıyor" gibi bir şey demişti, doğru kabul edersek aşının adil dağıtımı mevzusu işin içine girer hayali ütopyada bu nasıl çözülecekti?

Aşı patenti serbest bırakılsa bunu güvenle üretebilecek kaç ülke vardır?

Kar amacı güdülmeyen durumda da aşı geliştirmeleri için benzer efor harcanırdı bence ama teknik imkanlar bu seviyede olur muydu bilmiyorum.

Hayir, malumum degil. Asilari yavaslatan bir patent meselesi olmadigina gore sosyalist sistemi bu tartismaya alet edenler tamamen ideolojik konusuyor olmalilar. Yani patent konusunu, patent sistemini ideolojik olarak kirmak uzere sistemde bir centik acmak icin guncel ve herkesin destek verecegini dusundukleri konuya populist sekilde bagliyorlar. Ayrica o asilar uretildi ve bu yuzden insanlara zaten basilacak. Yani patent korumasinin burada hatali bir etkisi varsa o da asiyi daha cok kisiye yapma yonunde, daha az kisiye yapma yonunde degil.

öncelikle geçmiş olsun.

bu pislik ortaya çıkalı, 1 senenin üzerinde zaman oldu ve doktorlar artık ne yapmaları gerektiğini daha iyi biliyorlar. hangi tedaviler daha iyi sonuç veriyor, daha iyi biliniyor. bu sebeple umudunuzu kaybedecek bir şey yok. kısa sürede iyileşeceklerdir. hastalık herkeste aynı seyretmiyor.

allah annenize babanıza uzun ömür versin.

Kuzenimin kayınpederi 65 yaşında. Pandeminin başında korona oldu hastaneye yatırıp entübe ettiler. 17 gün entübe kaldı. Şimdi iyileşti, çok iyi. İyileşeceğine inanın, umudunuzu kaybetmeyin lütfen. İnşallah iyileşecek sizin de anneniz ve babanız.

İyileşeceklerine inanın. Daha uzun süreler entübe kalıp iyileşen bir sürü insan var. Bunlardan biri benim kuzenim mesela. Umudu kesiyorduk açıkçası ama şu an çok şükür sapasağlam. Moralinizi yüksek tutmaya çalışın tabi söylemesi kolay biliyorum ama lütfen iyileşeceklerine inanın. İkisi için de dua edeceğim.

Entübe olması da problem olmayabilir. Önemli olan moral. Anneniz görebiliyorsa onun iyiye gittiğine yönelik cümleler kursunlar. Olumlu düşünün. Geçmiş oslun.

babam da kandaki oksijen düştüğü için hastanede tedavi gördü, iki gece kaldı.

annem ondan önce olmuştu ve kolay atlattı. babamınki çok uzun sürdü yanlış hatırlamıyorsam 7. gün hala en ufak bir iyileşme belirtisi göstermediği için hastaneye götürmek istedik. (testten sonra 7. gün, annem ondan 3 gün önce belirti göstermeye başlamıştı)


öncesinde oksimetre ile ölçüm yapmıştık, çıkan değer kötüydü. nefesi de kötüydü. gittiğimizde birkaç doktor ciğerleri çok kötü dedi. (laaapss diye de insanın suratına söylüyorlar böyle şeyleri) ama çok şükür iyileşti, inşallah sizin babanız da hızlıca iyileşir. umudunuzu kaybetmeyin.

Cevaplarınız için teşekkür ederim maalesef yapım umutsuzluğa yatkın ve saatlerdir ruh gibiyim. Umuyorum sapa sağlam iyileşecekler.

78 yasindaki anneannem, 68 yasindaki tanidigim, 80 yasinda cok sevdigim bir hocam atlattilar bu illeti. Bu saydiklarimin hepsinde kronik rahatsizliklar da vardi tabii ki... Kotu dusunmeyin, artik doktorlar da ne yapacaklarini cok iyi biliyorlar virusu iyi taniyorlar ve ileri yastaki hastalarda ilk zamanlara gore cok cok daha basarililar. Sizin babaniz ve anneniz de atlatacaktir. Kendinizi hirpalamayin, iyi dusunun! :)

umudunuzu kaybetmeyin. en en kotu yogun bakim olsa bile oradan cikan da cok kisi var. hem belki bu makina ile ona bile gerek kalmaz. cok gecmis olsun

Merhaba, buraya yazmaya elim varmadı ama bir kaç arkadaş mesajla sormuş, geçtiğimiz cuma maalesef babamı kaybettik. Merak edenler için babam 62 yaşındaydı.

Mekanı cennet olsun babanızın. Yattığı yer incitmesin. Çok üzüldüm, başınız sağolsun.

Başınız sağolsun ben de 5 ay önce coronadan babamı kaybettim. kabus gibi günler.. bitmedi. bitmiyor.

Bir partiden sözü geçen bir tanıdığınız varsa üye olmadan da sizi yazdırabilir ama isimleri partiler veriyor benim bildiğim.

üye olmanız lazım diye biliyorum ben de ama sandık görevliliği için ücret tabii ki de veriliyor.

Hayır üye olman gerekmiyor , sandık kurulu görevlisi oluyorsun , bulunduğun yerdeki Yüksek Seçim Kurulu’na bizzat gidip dilekçe vermen gerek. İnternetten form doldurulmuyor.

Müşahit (Sandık görevlisi) olarak geçiyor.

partilerden bağımsız olarak sandık kurulu üyesi olabilirsiniz. kurulda memur üye olarak geçer. eksik kalan kontenjana göre seçim kurulundan başvuru yapabilirsiniz.
partili üyeler 1 yevmiye, memur üye 2 yevmiye (tutanaklara memur üye yazarak imzalarsanız) ve sandık kurulu başkanı 5 yevmiye ücret alır.

oy ve ötesi üzerinden görevli oldum bugüne kadar. hiçbir partiye üyeliğim yok.

Bazen istemenize bile gerek kalmıyor. Beni habersiz sandık görevlisi yapmışlardı geçen seçimlerin birinde; şehir dışında çalışıyordum o dönem; "sandık görevlisisin neden sandık başında değilsin" diye trip atmak için aramışlardı.

mail yok, yazılı bilgilendirme yok, mesaj yok.

@Northern müşahit sandık görevlisi değildir. Sandık kurulundaki görevlileri bir nevi denetleyen, şahitlik yapan kişidir ve para almaz. Sandık kurulu, sandık başkanı ve üyelerden oluşur. Üyelerin bir kısmı partili, bir kısmı bağımsızdır ve onlar para alırlar.

adsl ise normal. vdsl'i bilmiyorum.

www.eksiduyuru.com

her bağlantıda normal. tüm bağlantınızı upload'a harcıyorsanız download sıfıra düşer. ikisi de tek bir veri yolundan iletiliyor dolayısıyla ikisini de aynı anda maksimumda yapmak mümkün değil.

vdsl ve fiberde muhtemelen hızlar yüksek oldugu için fark edilmiyordur bu kısıt.

ne faizi alıyor yahu faiz gecikmede olur. alıyorsa da mantıksız tabii.

her fatura için dğeildi. doğalgazdan alıyordu elektrikten almıyordu galiba. onu araştırmak lazım. anlaşmalıydı bazıları.
eksstre gününe kadarki gün sayısı kadar alıyordu yanılmıyorsam faizi.
6 aysa katlanılır. 1 yılsa zaten otomatik bağlamak bence kötü. 3-6 ay ideal

otomatik faturaya niye faiz alsın? ekstre gününü beklemiyor ki, faturanın son ödeme tarihi neyse o gün karttan çekiyor parayı.

otomatik fatura mantıklı tabii, kafa rahat oluyor, kontrol etmiyorsun faturaları, kendi kendine ödeniyor.

Kimse otomatik ödeme talimatı vermemiş galiba.
Gecikme faizi değil bu arkadaşlar. Aşağıda yazıyor açıklama, banka Akbank.

Fatura tutarınıza, fatura ödeme tarihinden hesap kesim tarihinize kadar vergi ve fonlar hariç %1,89 oranında Fatura Ödeme Faizi uygulanacaktır.

Enpara'da öyle bir şey yok.

1.89'u dusuncen geriye pek bir sey kalmaz sanki. En azindan baglamaya degmez. Enpara'da odemede ucret alinmiyor, ona bakmani oneririm.

ben ödeme talimatı veriyorum, faiz olayına falan bakmadım ama şimdi düşününce mantıklı. sonuçta banka senin yerine ödüyor, sen de ekstre geldiği zaman ödemiş oluyorsun.

lakin, faturalarının toplamı 1000 lira bile olsa %1,89'luk faiz ile ayda 18,90 TL faiz çıkar. ekstre bir ay sonra gelmeyeceğine göre, ortalama olarak faturalardan 10 gün sonra gelmiş olsun, 6,30 TL faiz ödersin ayda.

bunun için düşünmeye değer mi?

10 senedir hiç vezneye gidip fatura ödemedim. Sürekli otomatik ödemede tüm faturalarım ve yaklaşık 20 ye yakın fatura var.

-Asla yatmamazlık olmadı, son ödeme günü mutlaka ödendi.
-Ödeme olduğunda sms, bildirim, mail olarak 3 farklı yoldan haber veriyor ödendi diye.
-Hafta başında, ödenecek faturalar diye mail geliyor.
-Ve asla asla asla ek bi ücret, faiz, vergi gibi bişey ödemedim. 10 TL fatura ise hesaptan SADECE 10 TL düşüyor.

BANKA: Vakıfbank

İlk defa duydum faiz olayını. Ziraatten yıllardır telefon otomatik ödemede, fatura neyse o ödeniyor. Hesapta para yoksa haber veriliyor.
Bir kuruş bile fazla alacak olsa anında iptal eder paşa paşa kendim öderim. Mantıklı mı demişsiniz, bence mantıksız.

Yeni çıkardıkları bir adetmiş bankaların ve faiz alma yetkileri yokmuş www.ntv.com.tr

Yeni çıkan bir şey değil uzun süredir fatura komisyonları var kredi kartı ile ödemede, şahsen normal görüyorum aldıkları komisyon fazla ama bence.
Hesaptan verilirse alınmaz genelde veya firmaların sitelerinde işlem merkezlerinden de otomatik ödeme talimatı alabiliyorlar o zaman da komisyonsuz oluyor ama chip para kampanyasına dahil olmaz muhtemelen.
Sizin durumunuzda çok mantıklı gelmedi.

Not almak için “kayıtlı mesajlarım” kısmı da pratik. Veya kanal kurup oraya yazılabilir. Ben bazı şarkıları tek kişilik kanalıma atıp oradan indirip dinliyorum.

Görüyordur

@heaten, botu ben açmadım.

Not yerine kaydedilen mesajları kullan.

@bot

Bot geliştiricisi okuyabilir,
Kayıtlı mesajlar yöntemini kullanmanız daha hayrınıza.

Alan fatura istediği evet şirket olmanız gerek, şahıs şirketi açabilirsiniz.
+KDV diye bişi var onu yapacaksınız vergi o var en başta.

Elinizi sabunla yıkadıktan sonra gözünüze sürebilirsiniz, ben öyle yapıyorum.

Abi deli misiniz göz silinir mi?

Göz kapalı şekilde dalin ile yıkıyorum ben arada, çukur kısmındaki çapakları kuru peçete ile alıyorum genelde.

isveren brutten anlasirsa maliyeti degismez; net ucretten anlasirsa vergi dilimine girdikce maliyeti artar (sgk+muhtasar yonunden)

Bu aslında öyle bir şey değil bence, işveren senelik 120 bin lira bütçe ayırdıysa o çalışana, aylık ortalama 7.764,09 lira vermiş olacak, ilk ay 8.578,92 öderken son ay 7.354,92 ödeyecek.
Çalışanla net 7.764,09 liradan anlaşılırsa maliyet değişmez, fakat ince hesaplar yapılırsa çalışan maliyeti sene sonuna doğru artması bence paranın zaman değerinden dolayı daha mantıklı olur işverene ama kayda değer olur mu bilmem :D

çalışan brüttan anlamaz. her halükarda yatacak paraya bakar. net maaş üzerinden gidin.

bugün bir danışmanlık firması da gelecek, çok teşekkürler cevaplarınız için.

Evet tam olarak öyle.
1 Hazirana kadar yüklenmiş düşük kaliteler 1 haziran sonrası da kotadan yemeyecek olay bu.

her ay taksit taksit geri yansıyacak.

her ay taksit taksit

Nasıl yani? Ekstre günü geldiğinde önce taksit tutarını çekip sonra hemen iade mi edecekler? O zaman hiç ödeme yapmamış oluyorum, yani değişen bir durum yok benim için?

Limitiniz geri açılacak ama işlemler taksit taksit görünecektir.

edit: Neden derseniz, muhasebede kayıt silme diye bir şey olmaz çünkü.

O parayı ödemeyeceksiniz. Sadece o tutar kadar limit kapalı kalmış oluyor. 3 binse ve 6 taksitli ise; kart da 5 bin limitli diyelim. kalan limiti 2 ye düşüyor ve her ay 500 liralık yer açılıyor gibi düşünün.

birkaç saat sonra iptal etmişsin yani henüz provizyondayken iptal olmuş. dolayısıyla taksit taksit değil komple iptal olur.

Bana göre, aynı hız fiber ile vdsl arasındaki fark ping sürelerinde ve özellikle çoklu kullanımda hissediliyor, yani evde 3-4 kişi varsa 3-4 cihaz aynı anda internet tüketiyorsa fiber ile oyununuzun aksama ihtimali vdsle göre çok daha düşük bence, teknik bilgim olmadan konuşuyorum.

Bunun dışında cüzi bir farkla daha iyi olana geçmek mantıklı, milyonlarca insan bu ülkede hizmet alıyor, öyle veya böyle 80 milyon mobil hat var ama hep şikayet görüyoruz göreceğiz olay bu :D

Asıl mesele taahhüt bence oldu da memnun kalmadın caymada masraf ne olacak. Artık firmalar taahhütsüzü fiyatı o kadar yüksek yazıyorki ayda 150-200 lira indirim yapıyormuş gibi gösterip 2 ayın sonunda 400 lira ödemek zorunda kalabilirsin.

1-vodafone neti nasıl bilirsiniz?
el cevap uzak dur.
2- fiber 100mbit ile vdsl2 100 mbit bir fark var mıdır?
aynı bağlantının laciverti. sonucta sana 8 mbit olarak ynsıyacak hepsi de.

Banka şubenizden talep ettiğinizde vereceklerdir tüm hesap dökümünüzü veya dekontlarınızı, genelde ücret alınır bilginiz olsun.

Bir yıllıktan fazlası gözükmez. En fazla Mart 2020’yi görürsünüz.

Mobil uygulama veya internet şubeden hesap özetinizden alabilirsiniz dekontları. 1 yıldan fazlası görünmez diye bir kural yok. Kendi bankam son 3 yılı gösteriyor şimdi teyit ettim mobilden.
Daha eski işlemler için şubeden hesap cüzdanı yazdırabilirsiniz tek tek zor olmaması için.

Garanti Bankası son iki yılı gösteriyor mobilde.

ben telefonda talep etmiştim, e-posta olarak atmışlardı.

2014tür sanırım en son, belki daha da eskidir.

Hele ki zengin kişilerin felan instagramda yediğini görünce inanamıyorum.

Ortalama ayda bir kez. Şubeden şubeye çok fark oluyor. Yakınımdaki AVM'de bulunan Burger King'ten aldığım son menü berbattı. McDonald's biraz daha kaliteli olabiliyor. Kolalar ikisinde de berbat. Şekerli su satıyorlar. Hatta bir kere kola almamak için ayran aldım.

hiçbir zaman lezzetli olmadılar. has burgerciler varken onlardan nasıl yiyorsunuz hiç anlamıyorum.

ekimde yedim galiba, ben de pek bayılmam ama mcdonaldsın double cheeseburger gibi bir gerçeği de var. bu hafta yine yemeyi planlıyorum.
Burger Kingte ise gurme tavuk mu ne vardı onu baya beğeniyorum.

Geçen senenin Şubat ayında sanırım.

Junk food'un tadı başkadır. Has burgerciler yerini tutamaz :) Senede 3-4 kere yerim, en son 1 ay kadar once yedim Burger King'den, epey de keyif verdi, ozellikle tavuk burgere bayiliyorum.

Sanırsam 2015 galiba.

Zincir burger'lerden (Carl Jr. da dahil) çok zorda kalmadıkça yemeceğimi sanmıyorum.

2012

az önce. mis gibiydi.

1 sene olmuştur yemeyeli ama junk food severim ben de.

hala burger king den yiyen adam midesidir. mc donalds o kadar berbat değildi en son. burger king den her yediğimde midem bulanıyordu. uzun zamandır yemiyorum zaten. carls jr bunlara göre çok çok iyidir.

geçen hafta mcdonalds'tan söyleyip yedim, bence aynı (yolda gelirken biraz yumuşuyor tabii).

uzun yıllardır düzgün hamburgercilerden yerim hatta son yıllarda fast foodun 25-30 lira olması ve zaten düzgün 150gr etli hamburgercilerin 40 lira civarında olması insanı oraya yönlendiriyor. Fakat cidden junk foodun tadı da bi ayrı :D insan arada özlüyor. Sanıyorum msg veya çeşitli soslarla ilgili.

En az 2-3 yıldır yememiştim. Geçen big mac yemeyi çok özlediğimi farkettim ve söyledim. Ama hayal kırıklığına uğradım. Hem çok pahalıydı hemde eskiden yediğimdeki tadı alamadım. Koskoca big mac i bile çocuk menüsü gibi yapmışlar.

İtiraf etmek gerekirse tadını gurme hamburgercilerden daha çok seviyorum ama sağlıksız diye çok nadir yiyorum.

geçen ay big mac yedik kardeşimle.o paraya zincir burgerlerin hiçbirisi yenilmez normalde ama canımız çekti 40 yılın başı.tekrar gurme burgercilerden söylenmesi gerektiğinde karar kıldık.:D

birkaç sene olmuştur. ben de çok canım çektiğinde, senede 1 falan yerdim ama artık kendim yapıyorum. sen de big mac yapabilirsin. birebir aynısı oluyor.

www.refikaninmutfagi.com

burada anlatılan big mac sosunu yapıp hangi etin üstüne koysan big mac lezzetini alıyorsun. mucizevi :) ben sosu bu tariften yapıyorum, hamburger köftesini de şurada anlatıldığı şekilde yapıyorum, daha güzel oluyor.
www.bonappetit.com

taş çatlasın 15 dakikada hazır oluyor hamburger, gerçekten çok basit.

not. bigmac sos tarifinde yazan her şeyin aynısı olmalı. örneğin turşu mutlaka tatlı alman turşusu olacak. ya da sarımsak ve soğan tozu yerine sarımsak ve soğan koyarsan olmuyor. tozlar aktarlarda ve bazı kuruyemişçilerde satılıyor. tuğba kuruyemişten aldım ben.

Geçen sene temmuzda McDonald's yedim. İncecik köfteyi çiğ bırakabilmeyi başarmışlardı. Uzun süredir yememiştim, yediğime de pişman oldum.

Sekiz ay olmuş, hiç aramıyorum. Hem eski tatları yok, hem de memlekette doğru düzgün burger yapan yer sayısı artık çoğaldı. Yoklukta falan anca gider ikisi de.

cheat day vazgeçilmezim texas smokehouse. o da yaklaşık ayda bire tekabül ediyor.

Geçen ay o da lezzeti için değil acele işim olduğundan çabuk hazırlandığı için.

Ben 5 sene önce cevahir yanındaki Burger King'e gittim.
baya varoş mahallesinde gibiydim
İçerisi freak show gibiydi

araplar, zenciler, fiziksel anomali sahibi 1 2 kişi falan
bir de ultra pis, yağ kokan bir ortam.

ya biz çocukken böyle değildi buralar
ya da biz çok aptaldık.

Benim pis bir midem var. Butik burgercilerden daha çok seviyorum. Geçen hafta yedim, değişen bir şey yoktu. Dört veya beş ayda bir yiyorum sanırım.

Sordum ben de cevap vereyim :) en son viyana’da yemiştim doublecheese gayet de iyiydi valla. Junk food 4eva

Ben Adres Naturada oturuyorum seviyorum

Dumankaya Gizli Bahçe ve Gizli Bahçe Manzara.

Hic ugrasmadan amazon turkiyeden alsaniz gumruge takilma ihtimali cok yuksek.

Amazon Turkiye satmıyor maalesef.

amazon usa den alıp türkiye adresine yollayacağınızda amazon zaten sizden gümrük depozitosunu, taşıma ücretini falan alacak. o yüzden ekstra bir gümrüğe takılma falan olmayacak.

cihazı kendinize değil direkt amazon usa'den türkiye adresine alırsanız problemsiz halletmiş olursunuz.

ben türkiye'de ikamet ediyorum. amazon usa'den ürün aldığımda sıkıntısız geliyor.

Kutusundan çıkarsan da gümrüğe takılmama ihtimali yok.

Yolcu beraberinde getirilen ürünler ticari amaç taşımadıkça gümrüksüz geçirilebiliyor. Bu da biraz rasgele denetime tabi. Yani 5 tane iphone'u gümrüksüz getirenler de var 1 tane Playstation getirip gümrük vergisi ödeyen de.

Ancak posta yoluyla gelen bu tarz şeyler gümrüğe takılır. Gümrüksüz işlemler genelde iki şirket arası 'numune' gönderiminde mümkün oluyordu. Ancak bu durum eskiden (22 Euro sınırı varken) mümkündü. Şimdi numune de gelse gümrüğe giriyor.

Vergi her türlü çıkacak, paketin üstüne ve kargo firmasına 20 dolar gibi bir şey yazdırın değerinde, ptt dağıtacaksa vergi kapıda alınır. 20 dolara 45 lira total ödeme çıkar galiba.

Normal.

Asenkron internetin derdi oluyor bu, hattınız adsl mi? Çünkü fiberde ve vdsl pek olmuyor olmalı bu.

hattım adsl evet. bir çözüm yolu var mı peki bu durumun?

Maalesef yok, ben mobil ağa geçiyordum upload yapacağım zaman.

adsl'de normal. o nedenle torrent veya ed2k kullananlar upload tarafını çok fazla kısarlar.

adsl hatlar asimetrik olduğu için upload ve download aynı kanal üzerinden işlem görür. Simetrikte ise (metro ethernet) upload ve download hızları birbirlerini etkilemezler ayrı kanallarda işlem görürler gibi düşünün. Simetrik bağlantı pahalı olduğu ve ayrı hat çekilmesi gerektiği için evlerde ekonomik olmaz.

durma derecesinde yavaşlamaktan kastınız, siz dosya gönderirken websitelerine mi giremiyorsunuz mesela?

evet, web sitelerine giremiyorum upload yaparken. upload da çok yavaş oluyor aynı zamanda.

Tekirdağda aka koleji vardı ben liseye giderken (9-10 sene önce) onlar çarşamba akşamları açarlardı halka gidip görebilirdik.
Etrafınızda bu tip gözlemevi olan yerleri araştırıp sorun bence.

teleskopla bakınca hubble benzeri görüntüler göremeyeceksiniz. en iyi ihtimal ile titrek ve silik bir saturn, bulanık kırmızı bir mars, ve silik noktacıklar halinde yıldızları görebilirsiniz. yani astronomiyi ilginç yapan şey teleskoptan bakınca görünenler değil. çoğu kişi bu konuda yanılıyor.

Sadece son yedeklemeler evet, oncekileri eziyor

off ya çok kötü haber:(

Androidde yedek klasöründe son 1 hafta tutuluyor olmalı eskilerin adı farklı oluyor, en yenisinin adını olup istediğiniz günün adı yaparsanız o yüklenir tahminimce.

O tarihe kadar bedelliye başvurup ödemesini yaptıysan zaten askerlik durumun farklı görünür -hatırlamıyorum ne yazıyordu.

Askerliğe başvurduğun anda tecil tarihinin bir önemi kalmıyor.

@atom'un dediği tabiri tam hatırlamıyorum ama sınıf ve tertibat bekliyor mu ne diyorlardı. E-devletten askerlik durum belgesi almaya çalış görürsün.

Bireysel müşteri hakem heyeti talebinizi ret edecek özel bir haklılığınız yoksa, bilginiz olsun.

@atom karıncanın torunu
Neden ki? Aidat konusunda nasıl bir haklılık/haksızlık olabilir ki? Fazladan kesilme gibi bir durum olsa zaten banka düzeltir bu yanlışı.

Aidat konusu şöyle, iş bankasının aidatsız kartları var. Eğer o kartı kullanmayıp, aidatlı bir kart tercih ettiysen, aidatı ödüyorsun.

Şunu kullanıyorsan ve aidat geldiyse tabii ki gidip şikayet etmen mantıklı: www.isbank.com.tr bunun dışında şikayetin reddedilecektir çok yüksek ihtimalle.

aidat yasal bi şey. hesap işletim ücreti olsa geri alırdın, ama aidat sözleşmelerde var.

Bireysel müşteri hakem heyetine e devletten başvurdum. 1 yıla yakın süre sonra cevap geldi. Reddedilmişim. Puan teklif ettiklerinde keşke alsaydım diyorum.

bana kestiler. mail attım form doldurdum. 2 hafta içinde geri yatırdılar.

@roket adam ben de diyorum ki öyle bir şeye banka zaten aidat kesmez. Kesse bile yanlış kesmişsiniz dediğimde düzeltirler onun çakallığını da yapmazlar artıj. Salak değillerdir herhalde. Aldım diyenler nasıl alıyor onu baz alıyorum ben.

eksisozluk.com

Ben geçen ayrıldım, 250 tl cayma bedeli geldi. Sürem ne kadardı onu da bilmiyorum. Zaten hiç bir şey bilmemenin verdiği sinirle ayrıldım. Çok para ama pişman değilim.

Not: @atomkarinca: Teşekkür ederim, bakayım ben de faturama.

Son faturanızı açın, sözleşme başlangıcı ve bitişi yazar,
faturada uygulanan indirim yazar, indirim*geçen süreyi hesaplayın ve fatura tutarı*kalan süreyi hesaplayın, bunlardan düşük olan cezanız olacak.

2000 tane çalışan insan var duyarını kenara bırakırsak rezillik.

bu tür paketleme için kesinlikle makine kullanılabilirdi. balık işlenirken insana ihtiyaç duyulacak tek kısım temizleme kısmıdır, kılçıktır, siyah ettir vs vs. hadi onu geçtim, orada elini kullanacağına bi araç gereç verilebilirdi. adam ellerini kullanmazdı bu sayede. ama tabi bu da yeterli değil.

Yumurtanın sarısıyla beyazını ayırmak için bile makine varken şu olay tamamen çağ dışılık.

bana ilginç geldi. hayvan gibi otomasyonları var bu adamların. böyle bir işi insana yaptırmak daha bile pahalıdır.

edit: bence bilmediğimiz bir detay var diyeceğim de yine de insana çıplak elle yaptırmazsın ya bu işi.

açıklama yapıp baya durumu savunmuşlar. bana da garip geliyor. borsada işlem gören eşşek kadar firma. iki makine daha alamamışlar demek.

ayrıca doğrudan yenen yani evde pişirme vs uygulamadığımız bir ürün için eldiven kullanılmaması saçma. normal bir ülkede olsak marka değerleri beş paralık olurdu ama kesin iki güne unutulur gider.

Acikcasi ben goruntulerde skandala sebep olacak bir sey goremiyorum. Elleriyle dolduran insanlarin suratina ve ellerine bakinca, gercekten disiplin altinda ve ozenle calistiklari disinda baska bir izlenim de edinmedim.

Dardanelin daha onceki yaptigi reklam da yine cok elestirilmis ve yanlis anlasilmisti. Bilincli ve kasitli olarak yapildigini bile dusunmkteyim bu olaydan sonra.

Kimbilir belki de belli bir tarafta olmayi secmedikleri icindir.
Neydi o soz; taraf olmayan bertaraf olur muydu.

eldiven kullanılmaması ve bunun tamamen manuel olarak yapılması bana da çok ilginç geldi. firma merdiven altı bi yer değil çünkü. gördüğüm kadarıyla bu poşette satılan ton balığı için yapılmış, herhalde metal kutulama otomatik hatta oluyor ama bu poşette satılan belki de satış hacmi küçük olduğu için şu an için elle yapmaya karar vermişler. yani en azından eldiven olmaması çok garip.

benim algıma göre de eldiven pis geliyor mesela. sabahtan akşama kadar aynı eldiven sanki hijyenikmiş gibi takılıyor. takanda öyle bir psikoloji oluşuyor. o kadar insanın her saat başı eldiven değiştirmesi de bi atık sonuçta. hijyen kodları varsa, tırnaklar temiz ve kısaysa, eller düzenli yıkanıyorsa ben sıkıntı göremiyorum. otomasyon derseniz o ayrı mesele. o insanlara istihdam olarak bakarsak orada yaşayanlar için yine olumlu.

eldiven duyarı aptalca. en iyi restoranlarda yemeğinizi hazırlayan aşçıların hiçbiri eldiven takmaz. hijyen eldivenle sağlanmak zorunda değil.
ayrıca otomasyonun değmeyeceği kadar düşük sayıda üretim yapılıyor olabilir özellikle o ürün için.

Neden el değmeden değil diye sorulabilir ama ne şaşırdım ne de yemem diyebiliyorum.
Eldiven muhabbeti, insanların eldiven kullanılınca hijyenik olacağına olan inançları saçma geliyor, burada eldiven eminim daha hijyenik olmayacak.

Ama sebebini merak ediyorum kesinlikle.

Ben olimsuz etkilenmedim. Tukettigim bir urun degil ama yarin alip tuketebilirim. Aciklamalari da mantikli geldi eldiven kullanilmamasi parca kacabilir diyeymis ki mantikli. Ayrica paletlemeden sonra ekatra hijyen islemine de tabi tutuyorlarmis. Bana garip gelen bu kadar buyuk firmanin bu utun icin manuel calismasi oldu. Ama onda da urunun butik oldugu vs. falan demisler. Anotmal bir durum goremedim

fabrikasına gittim pislik icinde ydi çok sasirmadim

Ben bir sıkıntı göremedim. Bu kadar da pimpirikli olmayın, insan paketliyor sonuçta bilmediğimiz dünya dışı bir canlı değil.

Şirket açıklama yapmış eldiven kullanımı doğrudan ürüne temas ettiği için kanserojen olabilirmiş. Videoda zaten bazı çalışanlarda eldiven var, onların da ürünle doğrudan teması yok. Ekşiciler üzgün

en onemli seyi soyleyeyim. eldivensiz calismanin otesinde, ton baligi ultra zararli bir baliktir ve bu konserve baliklar ciftliklerden geliyor ki daha da zararli ton agir metal birikimi var. yaslilarda alzeimer, hamilelerde otizmli cocuklara sahip olma ihtimalini arttiriyor. somon baligi da ayni keza.. ne yediginizi bilin, ciftlik baliklarindan uzak durun!

Bahsi geçen videoyu göremedim bir türlü. Dardanel’in fabrikasında çokça bulundum. Ameliyathane kadar hijyenikti. Videoda ne var ki? Biri bana anlatsın lütfen.

Ben de bir rahatsızlık hissetmedim. Trt belgeselde yemeğin yolculuğu gibi bir yapım var. Orada balık konservesi de vardı. Otomasyonun yanında insan müdahalesi de kullanıldığı zaten firmaca anlatılıyordu. Şaşırmadım da garipsemedim de. Tüketmeye devam ederim. Zaten haftada 1-2 kere salataya falab açıyoruz.

Rezillik başka bir şey değil. Dardanel'in poşetli ürünlerini almıyordum zaten ama koskoca firma böyle yaparsa diğerleri neler yapar tahmin etmek istemiyorum.

Sanki merdiven altı sahte ürün üreten yermiş gibi bir havası var. millet zeytinyağlı diye 2 katı para bayılıyor verilen hizmete gel...

bu yeni bir bilgi değil, trt'nin yiyeceğin serüveni diye bir belgesel serisi var, orada ton balığı üretiminde gösteriyorlar zaten. balıklar kılçıklarından da elle ayıklanıyorlar.

El olayı dedikleri gibi mecbur diyelim, plastik bidondan poşete dökülen su ve çalışan kadının maskesinin burnunda olması durumu beni rahatsız etti.

Çalışan kişi için söylemiyorum. İşçilerin koşulları da bu bahsettiğim manzara da kötü.

Benim takıldığım nokta makine olmadan manuel olarak yapılan üretimin ne kadar sürdürülebilir olduğu. Bu kadar düşük kapasiteyle ne kadar üretim yapabilirler? İptidai bir üretim şekli. Üretim böyleyse hijyen beklemek anlamsız.

Eldiven kısmı tartışmalı. Yurtdışındaki üreticilerin videoları ortada eldiven baya baya kullanılıyor. Eksileri vardır bilemem ama işe yarar bir çözümde vardır. Mesela sürekli eldiven değiştirme gibi.

@ofelia, tenekeler ısıl işlem uygulanıyor o yüzden balığın ayıklanma sürecinde el değmesi problem olmuyor. ama bu paketler ısıl işlem uygulamaya pek uygun değil bence.

2 Seanslık bir olaydı sanırım, 1.sinde açılır dübel atılır sonra bir süre beklenir, ikincisinde implant diş takılır.

Eve geldiğimde ağlamıştım benimki biraz sıkıntılı geçmişti, acı eşiğim yüksek değildir ama kolay kolay ağlayıp bağırmam fakat uyuşturucunun etkisi gittikten sonra evde ağlamıştım gerçekten :D

ama sonucuna değiyor.

Benim hekim bu işlemden önce Yakınlarda bir hastanede iğne yaptırmıştı ne işlem sırasında ne de sonrasında ağrı falan olmadı

hayır, belki kanal tedavisinden bile daha kolay.
sadece dikişli iken bir kaç gün yemek içme dikkat etmek gerekiyor.

Fiyatlar ne civarda peki?

2500 tl ile 1000 euro arasıda implant değişir. üstündeki porseleni de 600 tl ila 3000 tl arası değişir.

hayir diyenler olduguna gore kisisel bi durum demek ki.

3 tane yaptirdim. evet agrili oluyor. sonucta deriyi kesip, kemige delik acip vida takip, deriyi dikisle kapatiyorlar. ayni zamanda yuzum cenem su toplayip sismisti. ama 1 haftaya falan geciyor hepsi, yapildigina da degiyor. fakat agrisiz demek de cok dogru olmaz.

ağrısızolma şansı yok kemiği delip vida çakıyor ağrı kesin var ama değiyor

Banka isterse o ülkede ödemeye zorlayabilir sanırım ama işin maliyeti olur. 7-10 sene sonra varlık şirketine devredilir galiba ama temelde hiçbir zaman silinmiyordu galiba. Yani yarın öbür gün TR'de ne bir hesap açıp bir iş yapabilir ne yatırımlık bir şey alabilir kendi üstüne.

bankalar uzun süre ödenmeyen borçları varlık yönetim şirketlerine satıyor .onlar akrabalarını varsa kefili arar rahatsız ederler .
bir tanıdığım var mesela istanbul'da yaşamasına rağmen değişik bankalara kredi ve kredi kartları borçları var ve ödemedi 2010 yılından beri varlık şirketleri ailesini arıyor . ailesi " görüşmüyoruz nerede olduğunu bilmiyoruz " diyormuş ikametgahı oturmadığı çok eskiden kısa süre kirada kaldığı bir evde görünüyor. banka hesabı kullanamıyor kredi kartları da yok. her işini başkalarının hesapları üzerinden hallediyor . öyle yaşayıp gidiyor . bir süre sigortalı çalıştı maaşında kesinti olacak sandı ama borçların tarihi çok eski olduğundan uyap üzerinde takipsizlik olarak kapalı görünüyor.

Muhtemelen ikisi de ihtiyaçların tamamını görür,

Karşılaştırma şöyle:
buy.garmin.com

Aradaki fark anladığım kadarıyla outdoorda fenix daha üst seviye bir cihaz ve batarya performansı da daha başarılı.

Yurtdışı fiyatlara bakmanızı tavsiye ederim ek olarak, Baytekin çılgın fiyatlar istiyor gibi bence.

www.paramaz.net

degisir tabi. konum bilgisi en birincil datalardan birisi

Değişir. Yurtdışına çıktığında dili bile değişiyor.

Sesinizi dinlemiyor ama tabiki ofisinizi anlayıp etrafınızdakilerin verilerini reklamlarda kullanıyordur.